TÜRKİYE'DE SU YALITIMI PAZAR BİLGİLERİ

Türkiye'de Su Yalıtımı Bilincinin Gelişimi

17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan büyük deprem, Türkiye'deki yapıların güvenliğinin tartışılmasına yol açmıştır. Bu tartışmalarda ön plana çıkan, eksik malzeme kullanımı ve kalitesiz işçilik oldu. Ancak, yapı güvenliğini tehdit eden en önemli tehlikelerden biri olan korozyon ve korozyonun engellenmesi için şart olan su yalıtımı konusu gündemde çok az yer buldu. Türkiye'nin yüzölçümü olarak yüzde 92'sinin, nüfus yoğunluğu olarak da yüzde 95'inin deprem kuşağında bulunduğu düşünüldüğünde, korozyonu engellemenin daha doğru bir deyişle su yalıtımının Türkiye için ne denli yaşamsal bir önem taşıdığı ortaya çıkar.

Aktif fay hatlarının meydana getirdiği depremlerin, son 58 yıl içerisinde; 58 bin 202 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 122 bin 096 vatandaşımızın yaralanmasına ve yaklaşık 411 bin 465 binanın yıkılmasına veya ağır hasar görmesine yol açtığı biliniyor. Buna rağmen, karar mercilerinde su yalıtımının öneminin yeterince kavrandığını ifade etmek mümkün değildir.

İmar kanunu dâhil olmak üzere hiçbir kanun veya yönetmelikte su yalıtımı projelerinin ve uygulamalarının yapılmasına ve denetlenmesine yönelik hiçbir ifade yoktur. Aksine, kamunun inşaat işlerinde şartname niteliği taşıyan, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyat ve tariflerinde, bina temellerine uygulanacak olan su yalıtımı izne tabidir.

12 Ağustos 2001 tarih ve 24491 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği” kapsamında statik projeye uygunluk, zemin etüdü, beton kalitesinin ölçümü ve ısı yalıtımı ile ilgili tüm proje ve uygulama denetimleri ele alınıyor. Fakat yapının su ve suyun zararlı etkilerinden yalıtım ile korunması göz önünde bulundurulmuyor. Dolayısıyla su yalıtımı proje ve uygulamalarının da dayanıklı ve güvenli bina temini hedeflerine ulaşılabilmesi için mutlaka yapı denetim kanununun kapsamına alınması gerekiyor.

Ülkemizde 1990 yılı ve öncesinde yürürlüğe giren standartlar ile binalarda zemin rutubetine karşı yapılacak yalıtım için yapım kuralları, zararlı kimyasal etkileri olan su, zemin ve gazların etkisinde kalacak betonlar için yapım kuralları ve binalarda yeraltı suyuna karşı yapılacak yalıtımlarda tasarım ve yapım kuralları tanımlanıyor. Fakat bu standartları esas alarak tasarım ve uygulama yapılmasına yönelik bir yönetmelik bulunmuyor. Avrupa Birliği ülkelerindeki inşaat kalitesi ve bu ülkelerdeki deprem tehdidinin, Türkiye'deki kadar etkin olmaması nedeniyle su yalıtımı ile ilgili düzenlemeler, ısı yalıtımındaki kadar öncelikli olarak ele alınmıyor. Günümüzde AB'nin teknik komisyonları;,bitümlü ve sentetik örtülere yönelik ürün standardı oluşturma çalışmalarının yanı sıra bu ürünlerin geri dönüşüm olanakları ile ilgili konularda faaliyet yürütüyor.

Yaşanan deprem felaketleri sonrasında 2004 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından düzenlenen ve birçok bilim adamının da görev aldığı Deprem Şurası'nın sonucunda yayımlanan raporlarda; su yalıtımı malzemeleri, detay malzemeleri grubunda ele alınmıştır. Kaliteli betonun öneminin vurgulandığı raporda betonun suyun ve nemin zararlı etkilerinden korunması amacıyla yapılan su yalıtımının bir detay malzemesi olarak ele alınması önemli bir eksiktir.

Deprem Şurası'nın sonuç bildirgesi uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nca hazırlanacak olan “Yapı Kanunu” ile mutlaka su yalıtımı uygulamaları zorunlu hale getirilmelidir. Ayrıca bu kanunun; su yalıtım projelerinin hazırlanması, proje ve uygulamaların yetkili mercilerce denetlenmesini gerektiren maddeler içermesi halinde ülkemizdeki önemli bir eksiklik giderilmiş olacaktır.


Türkiyede Bitümlü Örtü Üretimi:

Türkiye'de bitümlü örtülerin fabrikasyon üretimi, 1976 yılında Cam Elyaf San. A.Ş.'nin Gebze'de BTM markası ile okside bitümlü örtü üretmesiyle başladı. Firmanın 1977 yılında okside bitümlü örtü satışı sadece 600 bin m 2 idi. Aynı tarihlerde Bursa'da Taysan firması da Sudur adında okside bitümlü örtü üretimine başladı. Ancak 1980 yılında üretimine ara verdi. 1986 yılında BTM A.Ş., Cam Elyaf A.Ş.'den bitümlü örtü tesislerini ve BTM ürün ismini satın alarak, İzmir'de üretimine başladı. 1988 yılına kadar fabrikasyon ve mevcut standartlara uygun olarak üretilen tek ürün BTM bitümlü örtüleri idi.

Yalteks A.Ş. 1988 yılında polimer bitümlü su yalıtım örtüleri üretmeye başladı. Bu iki firmanın ardından 1993 yılında Polypet A.Ş., 1998 yılında Onduline Avrasya A.Ş. polimer bitümlü örtü üretimine başladı. 2004 yılında Ode AŞ ve Standart AS'de2001 yılında polimer bitümlü örtü üretimine başladı.

Yukarda adı sayılan firmalar BİTUDER üyesi olup tüm ürünlerini TSE belgesi ile üretmekte ve pazara sunmaktadırlar.


Su Yalıtım Pazarı

Yaşanan deprem felaketleri; Türkiye'deki inşaat tekniğinin ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olması, nüfusun yoğun olarak bulunduğu ülkenin batı bölgelerinde önümüzdeki 30 yılda, şiddetli bir deprem oluşturma ihtimalinin yüksek olması kamuoyunun bilinç seviyesinde ve ilgi düzeyinde artışa neden oldu. Bu ilgi ve bilinç seviyesindeki artış, yapının korunmasında önemli bir role sahip olan yalıtım uygulamalarının sayısında artışa ve pazarda büyümeye neden olmuştur.

Son yıllarda su yalıtım pazarına; zor detaylarda kullanılmak üzere tasarlanan, poliüretan esaslı sürme veya püskürtme su yalıtım membranları, her tür iklim şartlarına uygun polimer bitümlü su yalıtım örtüleri, farklı formülasyonlara sahip sentetik esaslı su yalıtım örtüleri gibi yeni malzemeler sunuluyor. Aynı zamanda, noktasal yapıştırmaya uygun özel hazırlanmış alt yüzeyli polimer bitümlü su yalıtım örtüleri vb. mevcut ürünlerde kullanım kolaylığına yönelik yeni ürünler, son gelişmeler olarak göze çarpıyor.

Avrupa bitümlü örtü pazarının 2000 yılı büyüklüğü 800 milyon metrekaredir. İtalya 130–140 milyon m 2 'lik, Almanya 260 milyon m 2 'lik ve Fransa 100 milyon m 2 'lik pazar paylarıyla öne çıkar (Şekil 6). 2001 yılına gelindiğinde, AB'de gerek inşaat sektöründe yeni yatırımların az olması, gerekse büyüme oranlarının düşük olması nedeniyle bitümlü örtü pazarında küçülme meydana gelir. 2001 yılında Avrupa pazarı 700 milyon m 2 mertebelerindedir.
Türkiyede Su Yalıtım Pazarı Ülkemizde su yalıtımı yapılmasına yönelik herhangi düzenleme bulunmuyor. Aksine resmi yapılarda temelde su yalıtımı yapılabilmesi için idarenin onayı aranıyor. Aslında AB genelinde su yalıtımı ile ilgili bir direktif yayımlanmamıştır. Avrupa'da su yalıtım uygulamaları; inşaat işlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak görüldüğünden, pazar büyüklükleri ülkemizin çok üstündedir. Pazar büyüklükleri incelendiğinde Almanya'nın ülkemizden 5,8 kat, İtalya'nın 2,9 kat ve Fransa'nın ise 2 kat daha fazla bitümlü örtü kullandığı ortaya çıkıyor.

Türkiye'de polimer bitümlü örtü satışlarını yıllar içinde inceleyecek olursak, (Şekil 7)
Türkiyede Su Yalıtım Pazar Bilgileri 2001 yılında yaşanan ekonomik sorunlar gelişen sektörde daralmaya neden olmuştur. Ancak 2002 de başlayan büyüme devam etmektedir.

Halen pazarda tüm bitümlü örtü üretimlerine TSE belgesi almış 6, bazı ürünlerine TSE belgesi almış 3, TSE belgesi olmadan üretim yapan 6 üreticiyi de eklersek şu anda Türkiye pazarında 15 tesiste polimer bitümlü örtü üretilmektedir.

Bunun dışında pazara az miktarda da ithalat yolu ile Rusya, İran, S. Arabistan, İtalya ve Fransa'dan örtü ithal edilmektedir.

Türkiye'de üretilmekte olan polimer bitümlü örtüler başta Türki Cumhuriyetlere, Ortadoğu, Balkanlar ve Rusya pazarlarına da ihraç edilmektedirler. 2005 yılı içinde ihraç edilen polimer bitümlü örtü miktarı yaklaşık 4 milyon m 2 dir.